Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İstanbul Havalimanı’nda açılan adliyenin amacının vatandaşın işini kolaylaştırmak olduğunu belirterek, “Vatandaşlarımızın, yurt içi ve dışına giderken, yargısal birtakım işlemlerden dolayı mağdur olmamalarını amaçlıyoruz. İstanbul Havalimanı Adliyesi’nde, 7 gün 24 saat hakim ve savcılarımız, zabıt katiplerimiz, yazı işleri müdürlerimiz ve diğer personelimizle birlikte yargı hizmeti veriyor” dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yerli ve yabancı milyonlarca yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı’nda 10 Şubat 2020’de açılan adliyeyi ziyaret etti. Ziyaretinin ardından gazetecilere açıklama yapan Gül, adliye binası ile Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki hedeflerden birinin daha gerçekleşmesinin mutluluğunu yaşadığını kaydetti. Bakan Gül’ün açıklamaları:
Adalet hizmetlerindeki temel yaklaşımlarımızdan biri insanımızın kolayca ve zahmetsizce adalete erişmesidir. Bugün ziyaret ettiğimiz İstanbul Havalimanı Adliye binamız, bu yaklaşımın bir ürünüdür. Yargı Reformu Strateji (YRS) Belgemizdeki hedeflerden birinin daha gerçekleştiğini bugün burada hep birlikte müşahede ediyoruz.
Büyük havalimanlarında vatandaşlarımıza adliye hizmetlerini vermek YRS’deki taahhütlerimizden biriydi. Buradaki amacımız da; vatandaşımız yurt dışına ya da farklı bir ile giderken yargısal bir takım işlemlerden dolayı mağdur olmamasıydı. Bugün bu hedefi gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İstanbul Havalimanında yedi gün-yirmi dört saat hâkimlerimiz, savcılarımız yargı hizmeti vermekteler. Personelimiz, zabıt kâtiplerimiz, yazı işleri müdürümüz ile birlikte burada Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne bağlı olarak bir adliye hizmeti verilmekte.
Bu noktada temel anlayışımız ‘‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’’ zemininde vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, adalete erişimi güçlendiren bir yaklaşımdır. Dolayısıyla, havalimanında adliye uygulaması ‘‘güven veren ve erişilebilir adalet’’ vizyonumuz için çok önemli bir model olmuştur. Şu an saat gecenin 23:45’i… Bu vakitte ve kesintisiz her vakit havalimanında yargı hizmetleri veren Türkiye, Dünya’da bu anlamda ilk uygulamanın da sahibidir. Ve bu uygulama hâkimlerimiz, savcılarımız, personelimiz sayesinde var.
Adli bir işlemi olanlar daha önce bu havalimanından Gaziosmanpaşa Adliyesine götürülüyordu. Vakit gece ise nezarethaneye gidenler, geceyi gözaltında geçirip hâkimi savcıyı bekleyenler oluyordu. Uçuşlar kaçıyor, maddi manevi külfet oluyor, sadece kişisel değil ailece mağduriyetler yaşanabiliyordu. Bütün dünyada kalabalık havalimanlarında görülebilen bu duruma insani/insana dokunan bir formül üreten ilk ülke Türkiye olmuştur. Artık, kişinin ifadesinin alınması gerekiyorsa hemen 10-15 dakika içerisinde işlem burada sonuçlanıyor ve tekrar uçağına gidebiliyor. 24 saat çalışan yargı mensuplarımız burada bu hizmeti vatandaşlarımıza veriyor. Ayrıca, yabancı misafirlere, turistlere de bu anlamda, ülkemize gelen misafirlerimize de bu hizmetler veriliyor.
Nitekim burada çok güzel örnekler de paylaştı arkadaşlarımız. Burada 15- 20 dakika içerisinde işlemi sonuçlandırılıp uçağına yetiştirilen, ailesine, arkadaşlarına sıkıntı olmayan örnekler var. Yine, ailece yurtdışına çıkmak için gelen gurbetçi vatandaşımız adli işlemi nedeniyle ailesinden ayrı düşmemiş ve yolculuğunu hep birlikte yapabilmiştir. Bu örnekler bizi sevindirdi, doğru yolda olduğumuzu gösterdi.
Ben bu değerli projede emeği geçen tüm yargı mensuplarımıza, hakim savcılarımıza, yargı çalışanlarına ve çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Dünyanın gözbebeği İstanbul Havalimanı projesi Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde çok önemli bir vizyon, önemli bir proje; İstanbulumuz’un layık olduğu reformlardan birisi. Bu hizmeti geliştireceğiz, yaygınlaştıracağız.
Bu vesileyle, gecenin bu saatinde zahmet edip geldiğiniz, bu tarihi ana şahitlik ettiğiniz için sizlere, bu buluşmada emeği geçen herkese, Gaziosmanpaşa Başsavcımıza, İstanbul Başsavcımıza, Bakan Yardımcılarımıza, tüm personelimize ve yargı mensuplarımıza çok teşekkür ediyorum.
Yargı Reformu Stratejimizin hedeflerinden biri de büyük havalimanlarında adalet hizmetlerinin verilmesiydi. Gaziosmanpaşa Adliyesine bağlı olarak İstanbul Havalimanında hayata geçirdiğimiz adliye birimi, bu hedefin somut tezahürüdür, dünyada da bir ilktir. Dünya hava ulaşımının can damarı olan İstanbul Havalimanına da böylesi heyecan verici bir proje yakışırdı. Dünyada pek çok kalabalık havalimanı var, ama mağduriyetleri yerinde çözmek ve insan hayatını kolaylaştırmak düşüncesiyle oraya bir adliye kurmak fikrini hayata geçiren ilk ülke Türkiye olmuştur.
Bu uygulamayı kişilerin havalimanlarında karşılaştığı sorunları ortadan kaldırmak üzere geliştirdik. Örneğin; Türkiye’den Almanya’ya dönen bir gurbetçi Antalya Havalimanındayken pasaport işlemlerini yaptırdığı sırada hakkında yakalama kararı olduğunu öğreniyor. Almanya’da yaşadığı için daha önce gönderilen tebligat eline ulaşmamış. Mahkemeye gidip ifade vermediği için de yakalama kararı çıkarılmış ve o gün işlemler sırasında tespit edilmesi üzerine nezarete alınmış. Haliyle ailecek uçağı kaçırıyorlar, kendi nezarete alınıyor, çocukları da babalarını bırakmamak için otele gidiyor. Halbuki mahkeme evrakını görse o ekrandan baksa aslında 10 dakikalık iş, hemen serbest bırakılacak ve yolundan olmayacak.
Böylesi örneklere bir son vermek için İstanbul Havalimanında bu reformu hayata geçirdik. Hâkimler burada ilgilinin ifadesini alıyor ve hemen serbest bırakılıyor. Gurbetçi, iş adamı, gazeteci ya da sanatçı uçağını kaçırmadan programına yetişebiliyor. Yedi gün 24 saat yargı burada.
Bu şekilde binlerce yolcu, yolundan kalmadı, işinden gücünden kalmadı. İlk altı ayda, tutuklamayı gerektirmeyen yakalama kararı olanların büyük çoğunluğu işlemlerinin tamamlanmasını müteakip uçağına yetişti. Mahkeme işlemleri ve yakalamalar hariç sadece ifade verip gideceklerin ise tamamı uçağına yetişiyor. Yakalamalı evrakların yüzde 95’i ifade almaya yönelik. Yurt dışı çıkış yasağı olanlarda yapılan işlemlerde ise: kararı veren mahkeme ile SEGBİS vasıtasıyla buradan irtibat kuruluyor, mahkemesi yurt dışı çıkış yasağını kaldırırsa ilgilinin işlemleri tamamlanıyor.
Havalimanı sınırları içinde bir suç işlenirse, buna yönelik işlemler de yine burada yapılıyor. İddianameler burada düzenleniyor, işlenen suç ile ilgili dava açılırsa dosya Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne gidiyor. Takipsizlik kararı verilmesi gereken durumlarda, kararlar burada veriliyor.
İstanbul Havalimanında 10 Şubat 2020’de savcılık, 24 Temmuz 2020’de hâkimler göreve başladı. Yani yaklaşık 6 aydır mahkeme işlemleri, 11 aydır da savcılık faaliyetleri yapılıyor. Soruşturma evrakı olarak 2700 derdest dosya bulunmakta. 3800 yakalamalı evrakın da işlemi tamamlandı. Mahkemeler açısından ise, salgın koşullarına rağmen bu kısa sürede 1192 vatandaşımızın ifadesi burada alındı.
Burada 1 duruşma salonu ve 2 SEGBİS odasıyla hizmet veriliyor. Ayrıca savcılarımız kendi odalarında SEGBİS uygulamasını kullanabiliyor. Hâkimlerimiz de duruşma salonunda SEGBİS uygulamasını kullanabiliyorlar.
Artık ertesi güne kadar nezarethanede bekleme yok. İnsanlar nezarethane görmeden, uçağını kaçırmadan çoluk çocuğuyla, iş ortağıyla, ailesiyle; yaşamına, işine, beklentilerine ara vermeden devam etti.
Görüldüğü üzere, Gaziosmanpaşa Adliyesi İstanbul Havalimanı hizmet birimi projemiz başarıyla uygulanıyor. Planlamalarımızın meyvelerini alıyoruz. Süreçte sayısal ya da alt yapı yönünden ihtiyaç olup olmadığını da test edeceğiz, gerekirse takviye edeceğiz. Buradan aldığımız verim ve olumlu yansımalar, bu hizmeti başka havaalanlarında da oluşturma düşüncemizi güçlendirdi.
“KESİNTİSİZ ADLİYE MODELİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”
İstanbul havalimanı adliye uygulamamızdan ilham alarak yeni bir uygulamaya geçmeyi daha hedefliyoruz: kesintisiz adliye modeli. Mesela hakkınızda sadece ifadenizin alınıp serbest bırakılmanızı gerektiren bir karar var. Gece otelde, kaldığınız herhangi bir yerde ya da yolculukta gözaltına alınıyorsunuz. Mecburen kolluk güçleri sizi nezarete alıyor. Neden? Çünkü o saatte mahkeme yok. Sabaha kadar nezarethanede bekliyorsunuz. Kişi bu durumu ailesine izah etmekte bile zorlanıyor, üstelik lekelenme hakkı zarar görüyor. Sabaha kadar nezarethanede bekleyen kişi, hakim-savcının ifade almasıyla serbest bırakılıyor. O kişi adeta suçlu gibi geceyi nezarethanede geçirmiş oldu. Bu duruma bir son vermek gerekiyor. Bu nedenle 7 gün 24 saat esasıyla çalışacak adliye modeli üzerinde duruyoruz. İfade alma işlemlerinin mesai saatleri dışında yapılamaması nedeniyle yakalama kararlarının infazından kaynaklanan mağduriyetleri gidermek için, bu işlemlerin adliyelerde kesintisiz yapılmasını sağlayacağız.
SON BEŞ YILDA 51 MİLYON TEBLİGAT ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLDİ
E-tebligat şu anda kamu kurumlarına ve tüzel kişilere zorunlu ama vatandaş isterse “bana e-tebligat mahkemeden gelsin” derse kanuna göre zorunlu değil. Kişinin kendisinin kaydolması lazım. Tıpkı TC kimlik numarası gibi e-mail ile bir tebligat adresi alıyor. Beş gün sonra yasal tebligat süresi başlıyor.
Şu anda 50 milyon 969 bin tebligat gönderilmiş. 1784 ton kâğıt tasarrufu, 30 bin 327 ağaç da kesilmekten kurtarılmış. Bunu teşvik etmemiz lazım.
Yani davaların uzamasının sebeplerine bakıyoruz; bu sorunların birçoğu tebligat ulaştırılmadığı için yaşanıyor. Vatandaşa ulaşamıyor, muhtara veriyor. Muhtara verilince sistemde tebliğ edilmiş görülüyor fakata vatandaşa verilmemiş. Tebligat yapılamadığı için veya doğru yapılamadığı yıllarca devam eden davalar var.
E-tebligat yargıyı hızlandıracak araçların başında geliyor. Amcamız, yargılamaların makul sürede tamamlanması ve vatandaşların işlerinin kolaylaştırılmasıdır. E-tebligatı hem yaygınlaştırmalı hem de kullanımını teşvik etmeliyiz.
“İNSAN HAKLARI EYLEM PLANIYLA İLGİLİ TEKNİK ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI”
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız 30 Mayıs 2019’da yargı reformunu açıkladı. Oradaki hedeflerimizden biri de İnsan Hakları Eylem Planının hazırlanmasıydı. Biz eş zamanlı eylem planlarının hazırlıklarını yaptık. Hak ve özgürlükleri daha da genişletmek, sistemin insan hakları duyarlılık ve farkındalığını artırmak üzere her bakanlık her kurum ne yapacak, hangi faaliyetlerde bulunacak, 2023’ kadar kapsayan bir dönem için bunun bir planını çıkardık.
Kanun gerektirenleri elbette Meclis olgunlaştırıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gerektirenler var, genelge, tüzük ve yönetmelik gerektirenler var. İdari uygulamayla hayata geçirilenler, geçirilecek olanlar var.
Milletvekillerimizin takdirleriyle YRS kapsamında bugüne kadar üç yargı paketi çıkardık. Onlar devam edecek.
Yani YRS üst belge, insan hakları eylem planı da onun alt başlığı.
Eylem Planındaki hedef ve faaliyetleri Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyu ile paylaşacak. Tüm kurumlar kuruluşlar da bunlara uyum sağlayacak, izlenecek, değerlendirilerek raporlar alınacak, yani vatandaşa dokunan hesap veren, şeffaf bir faaliyet perspektifi olacak.
Biz Bakanlık olarak tüm tarafları, toplumun her kesimini dinleyerek her kesimden; yurtdışı da dahil olmak üzere tüm paydaşlardan görüşleri alarak Plana yansıttık. Yine son iki aydır ekonomi ve iş çevreleriyle de bu süreci çalıştık, onları dinledik, onlarla istişare ettik.
ŞUBAT 2020’DEN BERİ
Yılda milyonlarca yerli ve yabancı yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı’ndaki adliyede, savcılık 10 Şubat 2020, 21 ve 22. Asliye Ceza Mahkemeleri ise 24 Temmuz 2020’den beri faaliyet gösteriyor.
Gaziosmanpaşa Adliyesi’nin bir birimi olan İstanbul Havalimanı Adliyesi’nde mahkemeler, 7 gün, 24 saat hizmet veriyor.
Mahkemelerde, savcılık yakalama kararlarına ilişkin işlemler, havalimanında işlenen suçların soruşturmaları, kesinleşmiş kararların infazı ve para cezalarına ilişkin işlemler yapılıyor. İşlemlerin havaalanında yapılıyor olması sayesinde yolcular, zaman kaybı yaşamıyor ve uçaklarını kaçırmıyor.
Daha önce seyahatleri için havalimanına gelenlerden hakkında adli işlem yapılması gerekenler, Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne götürülüyordu. Gece adli işlemi olanlar ise ertesi gün sabah adliyeye çıkartılıyordu.
Adliye hizmet birimlerinin belli bir saatten sonra hizmet vermemesi nedeniyle yaşanan gözaltıların böylece önüne geçilmiş oldu. Havalimanında meydana gelen olaylara seri biçimde müdahale edilmesi ve delillerin toplanması, ayrıca mağdurların şikayetinin hemen alınması imkanı sağlandı.
Havalimanından hizmet verilmeye başlandığı 10 Şubat 2020’den itibaren yaklaşık 3 bin 500 kişi için yakalama emrine, yaklaşık 2 bin 100 kişi için soruşturmaya ilişkin işlem yapıldı. Böylelikle 5 binin üzerindeki kişinin mağduriyeti önlendi. Uygulama sayesinde adalet hizmetleri aksamadan yürütülürken, vatandaşların da işleri kolaylaştı.
Bu yıl, uygulamanın diğer havaalanlarına yaygınlaştırılması amaçlanıyor.