Şarkıcı Serdar Ortaç, Koronavirüs pandemisinde günlerinin evle stüdyo arasında mekik dokuyarak geçtiğini söyledi. “Eski günleri anıyoruz. Eski klipleri izleyip kıskanıyoruz. Ne güzel işler yapılıyormuş eskiden!” diyen Ortaç, müziğine yönelik gelen eleştirilere de, “Değerimi ölünce anlayacaklar, çok arayacaklar beni” diye yanıt verdi.
Geçtiğimiz günlerde bir magazin muhabirinin “Sevgiliniz” hitabını düzeltip “Karım o benim” dediniz. “Evlilik defterini kapattım” demiştiniz. Fikriniz değişti mi?
Boşandıktan sonra depresyona girdim, iki yıl sürdü. O süreçte Seçil’in karşıma çıkacağını nereden bilebilirdim. Gökten zembille indirdi Allah! Ona bakarsan 25 yaşında da “Dünyanın kralı benim” sanıyordum. Şimdi “Hiçbir şeyim” diyorum.
Şaka yapıyorsunuz herhalde…
Hayır, ciddiyim. Hatta Seçil bu konuda bana çok kızıyor. “Sen starsın, kendine gel” diyor. “Ne starı be!” diyorum.
Gelelim neden bir türlü paranızı doğru yönetemediğinize…
Valla en son aldığım krediyi ödeyemediğim için koskoca devlet bankası “Sen, Serdar Ortaç’sın, seni mahkemeye verir miyiz evlat…” diyerek borcumu sekiz ay erteledi. Ama özel banka olsa belki donumu alırdı.
Serdar Ortaç’ın borcunu erteletmek zorunda kalması kulağa tuhaf geliyor…
Zamanında çok yatırım yaptım. Oturduğum evin tüm sokağı, tüm mahalle benimdi. Eski Ali Sami Yen’in yanında 12 katlı plazam vardı. Babadan kalma fabrika… O hâlâ duruyor şükür. Diğer hepsi kötü alışkanlıklarımdan dolayı gitti. Ticari aklım yok benim. Ha şu an evim var, stüdyom var. Ama zamanında kazandıklarımı doğru değerlendiremedim maalesef, bu doğru.