Ahmet Hakan Coşkun ile Sevilay Yılman arasındaki ekranlar ve gazete köşelerinde alevlenen kavga sırasında Çoşkun Yılman’a “Sen gazeteci falan değilsin” dedi. Aslında ikili arasındaki kavga 30 yıl önce Avcılar ve Silivri’de yayın yapan yerel gazetelerde çalıştıkları yıllarda başlamıştı. İki rakip gazetecinin hikayesi aynı zamanda bir zamanlar çok güçlü olan İstanbul’un yerel medyasının da tarihi…

Fotoğraf 1990 yılına ait. Dikkatli gözler Ahmet Hakan Coşkun’un gençlik halini hemen tanıyacaktır. Zaten fazla değiştiği de söylenemez. İki yanındaki gri takım elbiseli Yavuz Kaynarca. (Fotoğrafta gazetenin haber müdürü Nuran, muhasebecisi Şirin gibi tanıdık olmayan isimler de var, onları geçelim.) Yer: Seçim terminolojisiyle söylemek gerekirse İstanbul 3. Bölge’de, yani o dönem Çatalca’dan Avcılar’a kadar olan bölgede günlük yayın yapan Hürbakış Gazetesi’nin Büyükçekmece’deki merkezi. Biraz daha geriye gidelim. Dönemin Silivri Müftüsü ve Silivri halkınca çok sevilen bir kişi olan rahmetli Hamdi Coşkun’un oğullarından Ahmet Hakan, gazeteciliğe Silivri’de başlar. Silivri’de bir grup arkadaşıyla birlikte önce haftalık, sonra günlük yayın yapan Silivri Haber isimli bir gazete çıkarırlar. 1989 yılındaki yerel seçimde Ahmet Hakan’ın gazetesi, mevcut DYP’li Belediye Başkanı’na karşı SHP’nin adayını destekler. Seçimi, sonradan bölge siyasetinin sembol isimlerinden biri haline gelecek olan dönemin genç siyasetçisi SHP’li Selami Değirmenci kazanır. Ahmet Hakan’ın gazetedeki ekip arkadaşlarından Özcan Işıklar da Belediye Meclis Üyesi, sonradan Başkan Yardımcısı olur. (Özcan Işıklar bu seçimden 20 sene sonra CHP’den Silivri Belediye Başkanı olacak, 10 sene bu görevi yürütecektir.) Ahmet Hakan ise 1990 yılında gazeteyi devreder ve tabir-i caizse İstanbul 3. Bölge’nin “amiral gemisi” olan Hürbakış’a Genel Yayın Yönetmeni olarak transfer olur. 1994 yılında TGRT’de “anchorman” olarak ekranlara çıkmaya başlayana kadar da bu görevini sürdürür. O dönem Ahmet Hakan Coşkun’un başında olduğu Hürbakış Gazetesi’nin bir de ezeli rakibi vardır; yine aynı bölgede günlük yayın yapan Trakya Ekspres Gazetesi. Bir zamanların Hürriyet-Sabah rekabeti gibi bir rekabettir bu. Hürbakış görece daha merkez sol çizgide, Trakya Ekspres ise milliyetçi ve sağ çizgidedir. Yukarıda Ahmet Hakan Coşkun ile aynı fotoğrafta görülen Yavuz Kaynarca ve eşi Tülay Kaynarca da bu gazetenin hem merkezinde, hem de Silivri muhabiri olarak uzun yıllar görev yaparlar. Refah ve Fazilet Partisi’ne yakın olan Kaynarca çiftinden Tülay Kaynarca, 2003 yılında AK Parti’nin Silivri İlçe Başkanı olur. Bir yıl sonra yapılan yerel seçimlerde kimsenin kazanmasını tahmin etmediği AK Parti Adayı CHP’nin 15 yıllık yerel iktidarını devirince, Tülay Kaynarca parti içinde adeta “kahraman” ilan edilir. Kaynarca İstanbul Milletvekili, eşi Yavuz Kaynarca ise önce dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun, daha sonra ise Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun danışmanlıklarını yapar. (Tülay Kaynarca an itibariyle halen Milletvekili, ancak 3 dönem kuralına takıldığı için yeni dönemde aday gösterilmedi.) Ahmet Hakan’ın Hürbakış’ta Genel Yayın Yönetmeni olduğu yıllar, Avcılar’da genç bir kadın gazetecinin de yıldızı parlamaktadır. Babası Müftü, kendisi Milli Görüşçü Ahmet Hakan’ın tam tersine sol görüşlüdür bu genç gazeteci: Sevilay Yılman. O dönemde hem İstanbul Üniversitesi’nde gazetecilik okumakta, hem de ailesinin yaşadığı Avcılar bölgesindeki gazetelerde çalışmaktadır. Önce Genç Haberci, ardından Trakya Ekspress. O dönem bölgede birlikte görev yaptığı tüm yerel gazeteciler Yılman’dan “o zaman da polemiği seven biriydi, sık sık köşe yazılarında başkalarına çatardı ancak çok iyi bir gazeteciydi, peşine düştüğü haberi asla bırakmaz, kaynağına kadar inerdi” diyor. Sevilay Yılman ile Ahmet Hakan’ın hem tanışıklıklarının, hem de rekabetlerinin hikayesi burada başlıyor. İkili 2-3 sene kadar rakip gazetelerde çalıştıktan sonra 1994 yılında Ahmet Hakan TGRT’ye, fakülteden mezun olan Yılman ise Habertürk’e transfer oldu. Ve yıllar sonra Ahmet Hakan Milliyet’te, Sevilay Yılman da Sabah’tayken ikili arasında köşelerinden karşılıklı atışmalar başladılar. Bu tartışmaların en medyatik olanı, malum “dalaksız” kavgasıydı. Sevilay Yılman’ın Ahmet Hakan Coşkun’un 1997 yılının Aralık ayında geçirdiği bir trafik kazası sonrası ameliyatla dalağının alınması nedeniyle 1998’de GATA’dan “askerliğe elverişli değildir” raporu aldığını yazdı. Yılman’ın iddiasına göre ameliyatı yapan doktor da eski AK Parti Milletvekili, Ergenekon’da yargılanmış, şimdi İYİ Parti genel başkan yardımcısı olan Turhan Çömez’di. Yılman’ın bu yazısı o günlerde olay olmuş, karşılıklı kavga Yılman’ın iddiasına göre “Ahmet Hakan’ın onu Başbakan’a şikayet etmesine” kadar hatta mahkeme koridorlarına kadar uzanmıştı. Yılman, yazıda “dalaksız” ve “çürük” ifadelerini kullandığı için 2,5 ay hapis cezasına çarptırıldı. İkili arasında 2010 Referandumu öncesi de “hayır” tartışması çıkmıştı. Yılman “ortak bir meslektaşlarına” dayandırdığı iddiaya göre Ahmet Hakan “ben yazılarımda hayır çağrısı yaptım ama evet oyu kullandım” diyerek Kuran’a el basmıştı. Ve son kavgada Ahmet Hakan, canlı yayında Yılman için “gazeteci falan değil” demesi, Yılman da Twitter’dan “sen bana gazeteci değil diyecek son kişisin, dalaksız, çürük” diye tepki gösterdi. Aslında her ikisi de birbirlerinin gazeteci olduğunu 30 yıldır bilmekteydi.