Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, belediyenin desteklediği amatör spor kulüplerinde ve yine belediyenin spor merkezlerinde eğitim alarak ulusal ve uluslararası arenada şampiyon olan sporcuları makamında ağırladı. Spora ve sporcuya destek vermekten hiçbir zaman ödün vermeyeceğini belirten Başkan Özer; “Bizim amaçlarımızdan biri de Esenyurt’ta turnuvalar, festivaller, kongreler yapmak. Esenyurt’u kültür-sanat ve sporun başkenti haline getirmektir. Bu anlamda sporcu arkadaşlarımızın önerileri varsa, biz de belediye olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız.” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, belediyenin desteklediği amatör spor kulüplerinde ve yine belediyenin spor merkezlerinde eğitim alarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda şampiyon olan sporcuları makamında ağırladı. Her bir sporcuyu ayrı ayrı tebrik eden Başkan Özer, Esenyurt’un şampiyonlarına hediyelerini takdim etti. Esenyurt’u kültürün, sanatın ve sporun başkenti haline getirmeyi hedeflediğinin altını çizen Prof. Özer şöyle konuştu; “Değerli Esenyurt halkı; bugün belediyemizde dünya şampiyonu olmuş Esenyurtlu sporcularımızı ağırladım. Kendilerine Esenyurt halkı adına teşekkürlerimi sundum ve hediyelerini verdim. Biz, Esenyurt Belediyesi olarak her zaman sporun ve sporcunun yanında olacağız. En büyük hedeflerimizden biri de Esenyurt’u kültürün, sanatın ve sporun başkenti haline getirmektir. Bu anlamda gereken alt yapıyı tesis edeceğiz. Yerel yönetim olarak ve sosyal belediyecilik anlayışımız gereği, öncelikle halkın spor yapması için gerekli olan alanları düzenlemek istiyoruz. Sonrasında ise amacımız amatör spor kulüplerine destek vermek. Profesyonel olarak şehrimizi ve ülkemizi temsil eden sporcularımızı hem maddi hem de manevi olarak destekleyeceğiz. Hem arkadan gelen nesli motive edebilmek, şehrimizi ülkemizde ve dünyada tanıtabilmek, hem de diğer spor yapan bireylere örnek teşkil etmek açısından bunun önemli bir faaliyet olduğunu düşünüyorum. Bizim amaçlarımızdan biri de Esenyurt’ta turnuvalar, festivaller, kongreler düzenlemek. Bu anlamda sporcu arkadaşlarımızın önerileri varsa, biz de belediye olarak ne katkı gerekiyorsa sunacağız. Bu gün belediyemizin de katkıları ile Esenyurt’umuzun yetiştirmiş olduğu değerli sporcularımızı kabul etmekten dolayı mutluluk duyduğumu huzurlarınızda ifade etmek isterim.”

“Bisiklet yolları ve yürüyüş yolları yapacağız”

Esenyurt’ta bisiklet ve yürüyüş yollarının azlığına dikkat çeken Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer; “Biz Esenyurt olarak spor açısından yeterli tesislere sahip değiliz. Bir takım tesislerimiz de maalesef başka kurumlara tesis edilmiş durumda. Bunları yeniden almak için tek tek inceliyoruz. Tabi ki bunun sahipliği önemli değil, önemli olan buraların etkin kullanılmasıdır. Havuzların, spor salonlarının çok etkin kullanılmadığı, temizliklerinin iyi yapılmadığı yönünde bilgiler aldım. Ben göreve geldiğimden beri alanı geziyorum, bu tesislerimizin de bir kısmını gezdim. Bu tesislerin tekrar Esenyurt Belediyemize kazandırılması için bir çalışma yürüteceğiz. Eğer kurumlarımız bu spor tesislerimizi kullanıyorsa, bundan sonra daha etkin kullanmaları için kendileriyle iş birliği yapacağız. Ayrıca Esenyurt’ta yürüyüş yolları çok az. Bazı mahallelerde hiç yok. Bisiklet yolları mesela, ben bu zamana kadar bisiklet kullanan birine hiç rastlamadım. Bazı şehirlerde her tarafta insanlar bisiklet kullanıyor, sabahları insanlar yürüyüşler yapıyorlar. Bizim bunları Esenyurt’ta da sağlamamız lazım. Bu anlamda halkın spor yapması için gerekli olanakları sunmamız lazım.”

“Sanata ve spora destek olacağız”

Esenyurt’ta bulunan sporcularla birlikte yeni dönemde yapılacak projelerle ilgili bir ‘Spor Çalıştayı’ yapılmasını öneren Başkan Özer; “Bizim için Esenyurt’ta kültür-sanat ve spor önemli başlıklar. Sebebi şu; burada Türkiye’nin enleri yaşanıyor. Örneğin; en büyük ilçeyiz ama en büyük sorunları olan ilçe de biziz. En çok yoksulu olan ilçeyiz. Bu yoksulların da önemli bir kısmı açlık sınırının altında. En çok fabrikası da olan ilçeyiz ama işsizliğin en yüksek olduğu ilçe de biziz. Köyden göç eden insanlar burada gerekli dinamikleri bulamadıkları için onlarla etkileşime geçip dönüşememişler. Köylü olmaktan çıkıp kentli de olamamışlar. Bir arada kalma durumu söz konusu. Bugün kentlerin varoşlarında yaşanan en büyük trajedi bu arada kalmadır. Bu sorunu derhal çözmemiz lazım. Gelen insanların kentleşmesi ve kentlileşebilmesi için kentin temel dinamikleri olan sermayenin üretime geçmesi, kalifiye, okumuş kesimlerinin kesinlikle burada kalması, kentlileşmiş nüfusun artırılarak göçle gelenlerin de dönüştürülmesi için çalışma yapacağız. Çünkü iyi yöneticiler kentler için bir nimettir. Ama kötü yöneticilerin elinde bu bir külfete dönüşür. Bütün bunları bir araya getirip aynı zamanda kültüre, sanata ve spora destek sağlamak için gerekli alt yapıları kuracağız.” dedi.