BM'de üst üste 3.kez konuşma yapacak olan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli
Amerika'ya gitmeden önce gazetecilerle bir araya geldi.
Beklenen büyük Marmara depremine karşı ilçedeki bina durumuna ilişkin gazetecilere bilgi
veren Hançerli;, “2029 yılı geldiğinde Avcılar’da riskli hiçbir bina kalmayacak. Hangi
sebeple olursa olsun bahanem olmayacak. 2029’da bütün riskli binalar yenilenmiş olacak”
açıklamasını Dünyaya örnek olan çalışmalarını
BM kürsüsünde bu yıl üçüncü kez anlatacak olan Başkan Hançerli'nin gündeminde ise
beklenen büyük Marmara depremi vardı. Olası depreme karşı ilçedeki hazırlıklar hakkında
bilgi veren Hançerli, 1999 öncesi inşa edilen riskli 2 bin 20’den fazla binanın
dönüştürüldüğünü belirtti. 2019’da seçildikten sonraki dönüşüm sayısının da bin 500’ü
geçtiğini söyleyen Hançerli, şöyle konuştu:
"BM'de 3. KEZ ÜST ÜSTE KONUŞMA YAPACAK TEK BELEDİYE BAŞKANIYIM "
Yaptıklarımızı anlatmanın konuşmanın belki zamanı geldi geçiyor. Uluslararası arenada
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve değişik uluslararası arenada fark edildik.
Yani oradan fark edildik ve davetler aldık. Bu davet Birleşmiş Milletler nezdinde üçüncü
davet.. İlçe Belediye Başkanı olarak Türkiye'den üst düzey bir toplantıda konuşma yapan
başka bir Belediye Başkanı olmamış. Birleşmiş Milletler'deki süreçler, ilişkiler hükümet
nezdinde hükümetin önerisiyle yapılan işlemler. Amerika'daki basın, New York'taki basın
bize şunu söyledi: “Siz ilginçtiniz çünkü hükümetinizin önerdiği, hükümetinizin gönderdiği
bir temsilci değildiniz. “ Özellikle ikinci toplantıda Eposos Başkanı’nın davetiyle gittik ve
orada üst düzey bir politik forumda görüşlerimizi ifade ettik. Bu defa şimdi genel kurul
öncesi Birleşmiş Milletler üyesi olan 193 ülkenin, belki de 193 liderinin ya da 10'a yakın
liderin katılacağı bizim Cumhurbaşkanımızın da katılacağı ve konuşma yapacağı söz
alacağı genel kurul öncesi; Genel Kurulda alınacak kararları etkileyecek bir toplantıda Orta
Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı ‘nda(MEWA) Orta Doğu ve Batı Asya bölgesinin
temsilcisi olarak New york'ta Birleşmiş Milletler Genel merkezinde 17 Eylül'de bir konuşma
yapacağız. Yerel perspektif gündemli bir toplantı. Orada kendimizi ifade edeceğiz.
Sadece bugün değil daha önce hep Avcılar'ı konuştuk, Avcılar'da ki dönüşümü konuştuk
yani bu 4 yıllık süreçte yapılan dönüşümü konuştuk. Bu dönüşümün modelini anlattık.
Bunu hem Türkiye'de hem dünyada çözüm önerisi olarak sunduk. Tabii şimdi de özellikle
zor bir bölgenin çatışmaların yaşandığı, göçlerin yaşandığı, bir coğrafyadan Birleşmiş
Milletler'de görüşlerimizi ifade edeceğiz.
Avcılar Belediye Başkanı olarak benim görüşlerim bir teorik kitaplarda yazılmış ya da bir
yerlerde yazılmış bir görüş olarak kalmadı bunlar pratikte denenmiş, sınanmış ve
uygulanmış öneriler.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TÜRKİYE ORTALAMASININ ÇOK ÜZERİNDEYİZ”
Türkiye ortalamasının çok ama çok üzerindeyiz. İstanbul ortalamasının da ilçeler bazında
en az iki katıyız. Yol aldık. Avcılar’da çok uzun çalışmalar yaptık. Bir görüşe göre 99
yılından önce yapılmış yapıların tamamının riskli olduğu ifade ediliyor, değişmesi gerektiği
söyleniyor. ‘Peki, kaç yapınız var’ dediğinizde yıl 2019, seçilir seçilmez ikinci ayda bütün
yapıları dijital ortama aktarmıştık
11 bin 893 planlı alanlarda 99’dan önce yapılmış yapımız vardı. Şimdi bunların tamamının
riskli ve dönüşmesi gerektiğini düşünürseniz bizim sayımız yüzde 20’lerde ama bir görüş,
yani bilimsel bazı çalışmalarla, örneklem yöntemiyle yapılan çalışmalardaki sonuç şu: 99
öncesinde yapılan yapıların yüzde 40’ının acil yenilenmesi gerektiği düşünülüyor.
Dolayısıyla yaklaşık 4 bin 500 bina. 2 bini gitti, yarısındayız. Tesadüf değil. Bu binaların
tamamı, bizim dışımdaki tüm devlet yetkilileri ya da farklıları konuştuğunda hep bina
yapmaktan bahsederler, yani boş arsaya yapılan binadan.
“YENİ BİNA YAPMAK, GÜVENLİ ŞEHRİN İNŞASINA KATKI SUNMAZ.”
Biz ilk günden itibaren şunu söylüyoruz. Yeni bina yapmak, boş yere bina yapmak, boş
arsalara bina yapmak dayanıklı, güvenli bir şehrin inşasına bir katkı sunmaz. Biz, eski,
riskli, tehlikeli olabilecek yapıların dönüşümünden bahsediyoruz. Çalışmalar yaptık mı,
yaptık. Bir kanunumuz var. Tabii benim en önemli özelliklerimden biri, iş birliği ve sistemin
içerisinde bütüncül bir yaklaşımla iş yapmak. Dolayısıyla bir kanunumuz var. 6 bin 306
sayılı yasa. Bu yasa, riskli yapının nasıl tespit edileceğini net bir şekilde ifade ediyor.
Dolayısıyla belediye olarak yaptığım ‘Bu bina risklidir’ ifadesi 6 bin 306 sayılı kanun
kapsamında riskli yapı sayılmıyor. Yasanın öngördüğü riskli yapı taraması yöntemini
kullansanız belki onlarca yılda anca test edersiniz. Çünkü karot alma, bunların analizleri
vesaire. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz bir çalışma yaptı ve hızlı tarama testi yaptı. Biz
Avcılar’da bu tarama testine binalarımızı çok önemli ölçüde soktuk.
HIZLI TARAMA TESTİNE TABİ TUTULAN EN ÇOK BİNA AVCILAR’DA
İstanbul’da bu hızlı tarama testine tabi tutulan en çok bina Avcılar’da var. Bunun sonuçları
da elimizde. Bunları da biliyoruz. Bunların içerisinde de farklı derecelerde riskli yapılar var.
Bunların içerisinde ‘çok riskli’ diye ifade edilen 95 yapı vardı. 6 aydır bunu yürütüyoruz, 95
yapının 60’ını boşalttık. Hızla ilerliyoruz. Başka yerlerde bu hız yok. Yani bu testleri
yapıyor, bu değerlendirmeleri dikkate alıyor, buna göre hareket ediyoruz. Kentsel dönüşüm
deyince, bin 500 bina yıkıldı denince aslında o kentte kıyametin kopmuş olması lazımdı.
Polisle, jandarmayla, zabıtayla halkın karşı karşıya gelmiş olması lazımdı, değil mi ama hiç
duymadınız. İşte Avcılar modeli bunu başardı. Kentsel dönüşüm denen ve toplumun
aslında karşı çıktığı, yerinden yurdundan edildiği, jandarmayla, polisle, zabıtayla çatıştığı
bir Türkiye’den toplumla, vatandaşla kamunun el ele verdiği bir sistemi inşa ettik ve
beraber alkışlayarak yıktık.
“YARISI BİZDEN KAMPANYASI’NDA HİÇBİR ÇİVİ ÇAKILMADI.”
Bir çözüm önerimiz var. Tüm Türkiye’nin, Avcılar’ın da çok daha hızlı bir şekilde güvenli
hale gelmesi için 3 yıl gibi bir sürede bu sorunu çözmek için 2011 Kasım’ında deklare
ettiğimiz ve tüm kamuoyuyla paylaştığımız, özellikle bu konuda yetkili olanlarla,
bakanlıklarla, belediyelerle paylaştığımız sıfır faizli finansmana dayalı kentsel dönüşüm
modeli. Çok riskli bütün binaların 3 yıl içerisinde dönüşebileceği bir model olarak öne
sürdük. Kısmen uygulandı ama aynısı uygulanmadı. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığımız sıfır faizli finansmana dayalı kısmi yapıların, riskli yapıların dönüşümüne
ilişkin bir meclis kararı aldı. Bakanlığımız, ‘yarısı bizden kampanyası’yla, aslında bizim
söylediğimizle aynı maliyetin daha üzerinde bir maliyeti kamunun üstlendiği ama çözüm
üretmeyecek bir yöntemi, üzerinden 8-9 ay geçmiş olmasına rağmen hiçbir çivinin
çakılmadığı bir öneri sunuldu. Bizim ülkemize önerimiz, sıfır faizli finansmana dayalı, sıfır
faizli lafını, sıfır maliyetli ifadesini kullanıyoruz. Yani sıfır faiz, sıfır maliyet. Dolayısıyla faiz
varsa ortada birileri bu faizi karşılayacak diye düşünüyoruz.
“ÇOK RİSKLİ 2 BİN BİNAMIZ DAHA VAR.”
Çok büyük katkılarıyla bu modeli tüm Türkiye’ye hazırladık, çalıştık. Akademisyenlere
tartışmaya açtık. Oradan da geçer not alan bir model ama tabii hükümet olmadığımız için,
hükümetin yapacağı bir şey olması nedeniyle şu an duruyor. Son 2-3 aydır yeni bakanla
toplantılar yapılıyor. Biz de katılıyoruz. Oraya da sunduk. Sadece Avcılar için değil; Avcılar,
İstanbul’un en riskli ilçesi olarak tarif edilirdi bundan bir yıl öncesine kadar. Artık tarif
edilmiyor. Çok yüksek riskli, yani deprem olmadan da yıkılabilecek 30 bina var. Çok riskli 2
bin binamız daha var. Yani yolun yarısındayız. Yarı ettik. Kriz olmasaydı, güçlü kamu
desteği bizden büyükler var, biz bir ilçe belediyesiyiz. Kendimizce büyüğüz. Yarım milyon
nüfusuz ama bizden büyük otorite var hem mali hem mevzuat bakımından. Bakanlık ve
devletimiz var.
“ AVCILAR’DA HER HAFTA ORTALAMA 5 BİNA KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRİYOR “
Dolayısıyla onların da desteği olsaydı bu 4 yıl içerisinde biz bitirecektik fakat 2029
geldiğinde, belki de siyasetçilerin en az yaptığı ve en çok ihtiyaç duyduğumuz deadline
(son teslim tarihi), 2029 geldiğinde Avcılar’da riskli hiçbir bina kalmayacak. Hangi sebeple
olursa olsun bahanem olmayacak. 2029’da bütün riskli binalar yenilenmiş olacak. Şöyle
test ediyoruz. Devam ediyor mu, ediyor. Her hafta ortalama 5 bina kentsel dönüşüme
giriyor. Yani bu kriz, bu zorluk her şeye rağmen devam ediyor. Dolayısıyla özellikle iklim
eylem planımız var. Paris Başkanlar Sözleşmesi’nde söz verdik. Yüzde 40 azaltacağız,
dedik. 2022 yılında yaptığımız değerlendirmede yüzde 40’ın 8’ini tamamladık. Şimdi 2024
yılında yeniden değerlendireceğiz ve aldığımız yolu ve alacağımız yolu görüp hızlanma
veya ekstra yapacağımız şeyler varsa bunları da yapacağız.”