Beylikdüzü Gürpınar’da 30 yıllık 211 daire ve 20 dükkanın olduğu binden fazla insan yaşadığı siteler bölgesindeki konutların kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yıkımına başlandı. Konutların yapımını üstlenen Marmara Yapı A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı, “13 bin metrekarelik arsa içerisinde 400’ü aşkın bazıları 9 katlı olmak üzere konutlar yapacağız. Daha yaşanılabilir, can güvenliği olan çevreyle uyumlu bir proje hayata geçireceğiz. İnsanlar çürümüş bir yapıda yaşamak yerine daha sağlam konutlarda oturacak” dedi.
Yıkımdan önce projeye ilişkin hak sahiplerine yönelik bilgilendirme toplantısı yapıldı. Proje ofisinde yapılan bilgilendirme toplantısına, Beylikdüzü Kaymakamı Dr. Murat Altınpınar, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Marmara Yapı A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı ve hak sahipleri katıldı. Toplantıda konutların nasıl yapılacağı, içinde neler olacağı ve ne zaman biteceğine ilişkin bilgi verildi. Ardından yıkıma geçildi, hak sahipleri yıkımı yerinde izledi.
Yıkılan binaların yerine yüzde 40 yapı alanı yüzde 60 ise yeşil saha olmak üzere 9 bloktan oluşan 460 daire ve dükkanlık bir site inşa edilecek. Ruhsat alındıktan sonra 24 ayda bitirilmesi hedeflenen proje Beylikdüz’nün en büyük ikinci kentsel dönüşüm projesi olarak kabul ediliyor.
“İMAR ARTIŞININ DENGELİ OLMASINA ÖZEN GÖSTERDİK”
Yıkım sırasında projeye ve amaçlarına ilişkin konuşan Marmara Yapı A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı, “Siteler bölgesinde yer alan konutları kentsel dönüşüm çalışması kapsamında yıkıp yeniden yapacağız. Mevcut yapılar 7 ve 8 katlıydı. İmar artışının dengeli olmasına özen göstererek kat sayısını 9’a çıkardık. 13 bin metrekarelik arsa içerisinde 400’ü aşkın konut yapılacak. Dört tarafında park var 30 dönüm de sosyal donatı alanı olacak. Daha yaşanılabilir, can güvenliği olan çevreyle uyumlu bir proje hayata geçireceğiz. İnsanlar çürümüş bir yapıda yaşamak yerine daha sağlam konutlarda oturacak” diye konuştu.
“İNSANLARA ŞEFFAF YAKLAŞTIK, SAMİMİYETİMİZİ GÖRDÜLER VE İKNA SÜRECİMİZ KOLAYLAŞTI”
Müzakere sürecini anlatan Orakçı, “Bu sitelerde oturan 200’den fazla insanla müzakere yaptık, kolay olmadı. İnsanlara şeffaf yaklaştık, neler kazanacaklarını anlattık. Tecrübemizi gösterdik, samimiyetimizi gördüler ve ikna sürecimiz kolaylaştı. Amacımız belediyeden ruhsatı aldıktan sonra projeyi 24 ayda bitirmektir. 442 ailemizi ve 20 dükkan sahibini bir an önce tedbirli mekanlarla buluşturmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“DOKUNUNCA BETON DÖKÜLÜYOR, DÜZ VE İNCE DEMİR KULLANILMIŞ”
Buradaki sitelerin riskli olduğunun yıllardır bilindiğini aktaran Orakçı, “Dokununca betonun döküldüğünü gördüm. Anlaşma sürecinde binalardan karot aldırdık, beton kalitesi C4, C5 düzeyinde çıktı. Bunun olması gereken C15,C35,C40’tır. Standartların yüzde 10’u kadar direnç kalmış. Düz ve ince demir kullanılmış, korozyona uğramış. Beton ömrünü tamamen yitirmiş. Bir deprem olsaydı burada ayakta kalan bina olması mümkün değildi, temennim çevredeki sitelerin de bu dönüşüme bir an önce başlamasıdır” dedi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM FARKINDALIĞININ GELİŞMESİNİ ÜMİT EDİYORUZ”
Hak sahiplerine devletin kira desteği olduğunu söyleyen Orakçı, “Onun devreye girmesi için çalışmalar devam ediyor. Kentsel dönüşüm farkındalığının gelişmesini ümit ediyoruz. Tüm paydaşların bu süreçte yapıcı bir dille, doğru adımları atmasıyla İstanbul’da kentsel dönüşüm olur. Eskiden burası kooperatifti çok değerli değildi, onlar da geniş arazilere yayılmışlardı. Şimdi imar planları var emsal değeri 3 civarına denk geliyor herhangi bir sorun söz konusu değil. Yüzde 40 yapı oturumu yüzde 60 sosyal donatı, park, yeşil alan olarak planlandı” diye konuştu.