Geçen yıl mart ayında başlayan koronavirüs salgınının etkileri hâlâ devam ediyor. Bir yandan alınan önlemlerle salgının etkileri azaltılmaya çalışılırken, diğer yandan aşılama işlemleriyle eski normale dönülmek için uğraşılıyor. Salgının başladığından bu yana yaklaşık 1 yıllık süreçte devlet de yaptığı ekonomik destek paketleriyle hem halka hem de işletmelere destek oluyor. Ancak virüsün yayılma hızını düşürmek amacıyla alınan kapanma tedbirleri özellikle restoran ve kafeleri bir hayli zor durumda bıraktı.
Salgının başladığı günlerde kapatılma kararı alınan işletmeler sadece yaz döneminde belli bir süre ve saatler arasında açılabilirken, salgında ikinci dalganın yaşanmasının ardından da yeniden kapandı. Bazı işletmeler bu süreçte eve servisle ayakta kalmaya çalışsa da, birçok restoranda eve servis hizmeti verilemediği için büyük ciro kayıpları yaşandı.
İşletmeler kira ödemelerini yapamayacak duruma düştü. Hatta sektör temsilcilerine göre eğer açılma süresi daha da uzarsa işletmelerin yüzde 30’u bir daha açılamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlarının maaşlarını ödemeye çalışan işletmeler, tedarikçilerine olan borçlarını da ödeme noktasında büyük sıkıntı yaşıyor. Bu da tarladan başlayan ve restoranlara kadar uzanan tüm sektörleri bir hayli zorluyor.
Yeme-içme sektörü de yaşanan bu durumun ardından açılmak için çağrıda bulundu. Biz de yeme-içme sektörünün temsilcileri ile restoranların nasıl açılması gerektiğini, alınabilecek önlemleri konuştuk. Sektör temsilcileri özellikle 5 konuya
dikkat çekti.